19 Temmuz 2010 Pazartesi

Pınar' a Mektup Var (2)

Pınarcımmm,
İkinci mektupla tekrar seninleyim. Bugün 19.07.2010 Pazartesi özel birgün. Öncelikle benim canım oğlum Murathan' ımın doğduğu gün. Murathan tam 7 yaşını doldurdu. Zaman çok hızlı geçiyor derlerdi aynen öyleymiş. Bugün benim için ikinci kez özel oldu. Neden mi? Çünkü bu sabah ilk defa boncuğu gördüm. Hemde pıt pıt atan minnacık kalbini. İşte mucize dedim. Bir can var ve orada, yüzü, siması, kolları, bacakları daha yok. Ama mucizenin başlangıcı KALBİ var. Bu ne müthiş bir şey. Kalbi pıt pıt atıyordu ve ben düşündüm ki, inşallah bu kalp hep iyilikler besler. Hep aklından önce kalbiyle görür ve kararlar verir.
Boncuk olmuş 6.5 mm. Tam 6 hafta 3 günlük. Şimdi herşeyden habersiz ama pıt pıt atan kalbiyle tutunuyor hayata. Umarım hep kalbiyle tutunmaya devam eder. Çünkü büyüdükçe biz ona aklını kullanmayı öğretmeye çalışacağız. Oysa bak mucizede bile akıldan önce kalp yaratılıyor. Demekki hata yapıyoruz. Demekki aslolan KALP.
Pınarcım,
Sen akıldan önce kalbinle karar verdin, çocuk sahibi olmaya. Çünkü çocuk sahibi olmak akılla verilecek bir karar değil zaten. ( Olunca anlarsın ne demek istediğimi:)) Hatta bugün kan verirken bile biraz anladın..Sana ilk tavsiyem, biricik yavruna sarılmayı öğren ve öğret. Sarılmak çok büyülü. Kızdığında da, sevdiğinde de hatta küstüğünde bile sarılmayı ihmal etme. Bir anne evladına ne kadar kızarsa kızsın, dikkat et çocuk yine ağlayarak annesine sarılmak ister. Çünkü onu koruyup, kollayacak, sığınabileceği yegane liman herkesten önce annesinin kollarıdır. Sen sen ol, lütfen boncuğa sıkı sıkıya sarıl. Çünkü sarıldıkça sen, onun ağlamaları da uzun sürmeyecek ve aranızdaki sevgi bağı daha da güçlenerek her şeyi çözecek. Ve lütfen ilk andan itibaren hatta şimdiden sesini kontrol etmeyi öğren. Sakın boncuğa yüksek sesle bağırma. Bir çocuğu en olumsuz etkileyen şey, yüksek ses.
Hamileliğin boyunca sağlığına, beslenmene dikkat ederken, bir yandan da kendini anneliğe hazırlaman için veirlmiş bir süre 9 ay. Bu nedenle de bol bol kitap okumaya bak. Sonra çok zor olacak. Ama yok bu senin dediklerin sadece kitaplarda yazar , ben annemin yolundan giderim dersen senin bileceğin bir şey ben o kadarına karışamam. Ama şunu unutma ki, sen 0-3 yaş arasını babaannemle geçirdin. Dolayısıyla senin bildiğin yöntemler, babaannemin yöntemleri. Kısaca hatırlatmak isterim, babaannemin çocuk yetiştirmede altın kurallarını;
  • Ellerini havaya kaldırıp kıvırarak oynamayı öğretmek
  • İki çocuk arasında herhangi bir şeyi paylaştırırken önceliği daha çok sevdiğine vermek, sonra vicdan yapıp geri almak ve diğerine vermek
  • Çocuk telefonda konuşurken, neler söylemesi gerektiğini ona mutlaka tekrarlamak
  • Çocuğa sık aralıklarla MUTLU MUSUN? diye sormak

Şimdilik aklıma gelenler bunlar, korktun dimi. Bence sen kitap okumaya başla...

Seni, Serhat' ı ve boncuğu çok seviyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder